Oruçreis Mh, Koza Plaza B Blok Kat:32 Esenler/İSTANBUL

İş Sağlığı Güvenliğinde Değerler & 10. Yıl

Ülkemizde İş Sağlığı Güvenliği çalışmaları uzun yıllardır devam ediyor ancak 6331 sayılı yasa ile bu çalışmalar bugüne kadar ki en kapsamlı halini aldı.

Bu yasa ile çalışma hayatının her alanına nüfus etmesi istenen İş Sağlığı Güvenliği sektöründe 10. yılımıza yaklaşmış bulunmaktayız.

Bu süre içinde elde ettiğimiz deneyimler bize; paydaşların ( OSGB – İSG Profesyonelleri ve bunları temsil eden dernek veya sendikaların ) birbirinden uzaklaşması veya sadece oluşan ekonomiyi paylaşmaya çalışmalarının etik / sektörel değerleri nasılda geride bırakıp fiyat rekabetinden daha önemli bir unsurun bizi üstün kılamadığı bir alanın oluştuğunu gösterdi.

Her sektörün inovasyon ve geliştirme ile büyümeye çalıştığı çağımızda çok eski dönemlerin rekabet stratejileri ile sadece satın alana fiyat avantajı sunabilen bir sektör haline geldiğimizi gözlemlemenin derin üzüntüsünü yaşamaktayız.

Etik değerler etrafında inovasyon ile rekabet ederek, ülkemizin dünyadaki gelişmiş ülkelerden daha geç başladığı bu serüveni örnek gösterilecek çalışmalar ile dünyanın önde gelen İSG çalışmaları standartlarını belirleme fırsatını maalesef ki bu 10 yılda kazanamadık.

 

İş Sağlığı Güvenliğinde değerler ve 10. yılımızda geldiğimiz noktadaki tespit ve eksikliklerimiz nedir;

 

  • Mevzuatın bizi ( OSGB – İSG Profesyonelleri ) zorunlu tuttuğu atama olmadan hizmet verme anlayışını tamamen terk ederek bağlı olduğumuzu aynı yasaya hepimizin öz saygısının olması.
  • Daha sonrasında aktif çalışma olmayan belge kullanımı ile maliyet düşüren politikaları izlemek ve çalışan / sektörüne emek verenlerin fiyat endeksini bu uygulama ile aşağıya çekmek veya onları etik dışı ( başkasının belgesi ile ) hizmet vermeye zorlamak.
  • Çalışan personellerin ek eğitmenlik ( Yüksekte Çalışma – Yangın Eğitmenliği ) belgelerinden elde edilen gelirin paylaşılmaması nedeniyle bu alanların maliyetinden de düşük bir noktada ( hatta bazen ücretsiz verilmesi ) tutulması.
  • Performans yönetimi ve kariyer planlamasından uzak sadece çalışmaya ve kazanmaya odaklanmış iş plansızlığı – çalışma hayatı.
  • Liderlik ile ilgili eğitim eksikliği ve liderliğe etki edecek gelişimlerin ( aynı sektörde iş yeri açar kaygısı ile ) sınırlandırılması.
  • Yetkisiz yöneticilikler ile sadece karar vercilerin önünde setler oluşturulup yetkin insan kaynağı yetişmesini engellemek.
  • Özellikle pazarlama gibi müthiş bir bilimin yüz binlerce teknik ve stratejisinden geride kalmak.
  • İnsanların hayatlarının değişimlerinde nasıl bir değer yargısı oluşturulabilir ilkesinden tamamen uzak deneyimin sadece çıkar ilişkisine dayandığı bir İK modeli ile çalışmak.
  • Kişisel veya Kurumsal marka değerine etki edecek bilgi ve donanım ( araç ) yatırımı yapmadan sadece ikili iyi ilişkiler üzerinden ilerleyebileceğimiz kaygısı ile rasyonel kararlar verilemeyen bir iş hayatını ön planda tutmak.

 

Buna benzer onlarca eksik alanı daha bu metine yazabilirdim ancak sadece bu üst başlıkların önemsenip ilkeler olarak görüldüğü bir ortamda dahi Ülkemizin İSG konusundaki Dünya ile rekabeti bambaşka bir boyuta ulaşabilir.

Ümit ediyorum ki ikinci 10 yılımızda bu değer ve ilkelerin eksik alanlarında gerekli renovasyonu yapabilir hem sektör paydaşlarına hakkettikleri değer ve kazanımı verebilir hem de Ülkemizi bu alanda gelişmiş Ülkeler düzeyinin üzerinde bir konuma taşıyabiliriz.

İçeriği okuduğunuz için teşekkürler,

 

 

OSGB Hizmetleri Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz: